Öncelikle şunu belirtmeliyim ki Fantastik Canavarlar'ın birinci filmi beni gerçekten çok tatmin etmemişti. Sorun filmde değil, film gayet başarılı bir filmdi aslında ama bir Harry Potter filmi gibi düşündüğümden ve yeterince alışık olduğumuz büyücü dünyasından iz bulamadığımdan beğenmemiş olabilirim. Sanki Doctor Who yılbaşı özel bölümü falan izliyor gibi hissetmiştim. Fakat 2. filmde fazlasıyla kurtardıklarını düşünüyorum.
-SPOILER-
2. film kitapları okuyanların aşina oldukları bir karakter olan Grindewald üzerine kurulu. Bildiğimiz gibi Grindewald ölüm yadigarlarının peşinde olan ve büyücülerin dünyaya hükmetmesi gerektiğine inanan bir karakter. Aynı zamanda Albus Dumbledore'un gençlik aşkı. Filmde anlıyoruz ki Albus Dumbledore ve Grindewald'ın gençken verdikleri bir kan yemini yüzünden birbirlerine karşı savaşamıyorlar. Bu yüzden Albus Dumbledore, Scamander'e gizliden gizliye bir görev veriyor. Aslında görevi Grindewald ile savaşmak değil fakat konunun oraya geleceği çok aşikar.
Bu sefer olaylar Paris'te geçiyor. Böylelikle Paris büyücüler dünyasınında neye benzediğini görebiliyoruz. Grindewald yine kan yemini yüzünden Albus ile savaşamayacağı için gerektiğinde onu öldürebilecek birini bulması gerekiyor ve o kişi de içindeki muhteşem güç yüzünden Credence. Bu arada Credence'ın Nagini adında bir kadınla birlikte gerçek ailesini arayışına tanık oluyoruz. Film boyunca bu arayış devam ediyor ve son sahnede olayı patlatıyorlar. Credence, aslında bir Dumbledore. Yani Dumbledore ailesinden geliyor. Grindewald'ın sanırım Dumbledore erkeklerine karşı özel bir ilgisi var.
Bana filmin sonundaki Grindewald ile seherbazların düello yaptıkları sahne muhteşem geldi. İşte özlediğim büyücü evreni böyle bir şeydi. Büyük ihtimalle şu ana kadar Voldemort'tan gördüğümüz bütün büyülerden daha havalıydı o büyü. Onlarca seherbaz tek başına olan Grindewald ile savaşmakta zorlandılar. Felsefe taşının yapımcısı simyager Nicolas Flamel'inde yardımları sayesinde o muhteşem büyünün üstesinden ancak gelebildiler. Bu arada üçüncü filme çok iyi ortam hazırladıkları söylenebilir.
Filmin içine azda olsa Hogwarts sahneleri eklemeleri çok iyi olmuş. Alışık olduğumuz ortamları görmek filmi izlerken yüzümüzü gülümsetiyor. David Yates'e birincisine oranla çok çok iyi olan bu devam filmi için teşekkürler. Tereddütleri olanlar varsa da gönül rahatlığıyla gitsin sinemada izlesin.