Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları
Fantastik edebiyatın yeri bende her zaman ayrıdır. Ne zaman güzel kurgulanmış fantastik bir kitap okumaya başlasam kendimden geçer, bütün maceraları karakterle birlikte yaşarım. Onlarla beraber göklerde uçar, onlarla beraber görünmez olurum. Onların yetenekleri benimkiler olur. Çokça da hissederim ki bunu her türde yaşıyorum. Beni sıklıkla bir kitabı okuduğum zaman hüngür hüngür ağlarken görebilirsiniz. Kitapları yaşamak diyorum ben buna, kitap kurtları anladı beni. Neyse yakın zamanda bitirdiğim bir seriden bahsedeceğim bu gün. Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları. Temel geçmişi X-Men'i andırmıyor değil. Yine tuhaf yetenekleri olan çocuklar ve onların bir araya geldiği bir mekan hakkında. Fakat hikayenin bu temel kısmı dışında hiçbir şeyi X-Men'e benzemiyor.

İlk kitapta konuya yavaştan dahil olurken bir yandan da karakterleri tanıma fırsatı yakalıyoruz. Baş karakterimiz Jacop son derece normal bir hayat yaşamış bir oğlan çocuğu. Küçükken dedesinin uyumadan önce anlattığı masallarla büyümüş. 16 Yaşına geldiğinde, büyük babasının ölümünün ardından onun anlattığı masalların aslında gerçek olduğunu öğrenir. Ve kendini varlığını bile bilmediği bir dünyada değişik bir maceranın içinde bulur. Kendinin de tuhaf güçlerinin olduğu bu masalsı dünya büyük bir tehlike içindedir ve bu tehlikeyi kendisinin yardımı olmadan atlatamayacak kişiler vardır. Bu yüzden kalmaya ve onlara yardım etmeye karar verir.

İkinci kitap Gölge Şehir'de başlarında öğretmenleri olmayan bu çocukların zorlukların üstesinden nasıl geldiklerini, birbirlerinin arkasını nasıl kolladıklarını ve tuhaflar evrenini korumak için nasıl cesurca savaştıklarını okuyoruz. Bu sırada baş karakterimiz Jacop ile tuhaf çocuklardan Emma arasında bir yakınlık da başlar. Jacop daha çok yeni olduğu bu tuhaflar dünyasında yeteneğinin uç noktalarını fark eder ve bu eşsiz yeteneği onu bu dünyada önemli bir noktaya koyar.

Ve son kitabımızda Jacop ve Emma hariç bütün çocuklar kötülerin ellerindedir. Jacop ve Emma kendi başlarına arkadaşlarını kurtarmanın bir yolunu bulmaya çalışırlar. Tabii ki bu sırada başlarına gelmeyen kalmaz. En sonunda düşmanın kalesine girmeyi başaran Jacop ve Emma arkadaşlarını kurtarır ve son bir epik savaş gerçekleşir. Tuhaflar dünyası sonunda tekrar güvendedir fakat çok kayıp vermişlerdir. Bütün bu olaylar bittiğinde Jacop ailesinin yanına döner fakat aklı hep arkadaşlarındadır. Son derece normal insanlar olan Jacop'ın anne ve babası onun bu tuhaf hikayelerine inanmazlar ve onu bir kliniğe yatırmaya karar verirler. Sonrasında Bayan Peregrine ve tuhaf çocuklar Jacop'ın anne ve babasını ziyarete gelir ve anlatılanların gerçek olduğunu gösterir. Emma Jacop ile birlikte modern dünyada kalmaya karar verir ve herkes için mutlu bir sonla kitap biter.

Serinin Tuhaf Masallar adında bir de yan kitabı var. Romanda zaman zaman karakterin yollarına devam etmelerinde yardımcı olan bu kitap daha sonrasında ayrı bir kitap olarak basılıyor ve uyarmadı demeyin: Hayatımda okuduğum en rahatsızlık verici masal kitabı. Hikayelerin sonları beklenildiği gibi bitmeyebiliyor ya da konu inanılmaz tuhaf olabiliyor. Okursanız ne dediğimi anlayacaksınız. Seriyi benim gibi fantastik edebiyat hayranı olan herkese tavsiye edeceğim, yaş sınırına gerek duymayan gayet eğlenceli okunası bir roman serisi. Keyifli okumalar :)