22 Şubat 2017 Çarşamba

Moonlight Film İncelemesi

         Bu yılın başlamasıyla birlikte aldığım kararlardan birisi de Oscar Ödüllerine aday olmuş bütün filmlerin birer incelemesini yapmaktı. Bu seriye bir başlangıç filmi olarak Moonlight'ı inceleyeceğim.



moonlight ile ilgili görsel sonucu



         "In Moonlight Black Boys Look Blue" adlı kitaptan uyarlanan film  Barry Jenkins tarafından yönetilmiştir. En iyi film, en iyi yönetmen,  en iyi sinematografi,  en iyi yardımcı kadın oyuncu, en iyi yardımcı erkek oyuncu, en iyi uyarlama senaryo, en iyi beste ve en iyi kurgu dallarında Oscar'a aday gösterilmiştir. Tahminimce ya en iyi yönetmen ödülünü ya da en iyi film ödülünü alacak. İkisini birden alacağını sanmıyorum ama birinin Moonlight'a gitmesi muhtemel.

          2016 ve 2015 yıllarında Oscar ödüllerine aday gösterilen kişilerin hep beyaz olması büyük eleştirilere maruz kalmıştı. Bu filmin bütün oyuncularının zenci olması ve bir çok dalda aday olması bu döngüyü kırmaya yetecek mi onu zamanla göreceğiz. 

          Gelelim filmin konusuna...Film Chiron adında siyahi birinin hayatının üç farklı dönemini anlatıyor. Öncelikle birinci bölüm olan "küçük" dönemini izliyoruz. Bu dönemde Chiron asosyal, arkadaşları tarafından dışlanmış bir tip. Çok fazla konuşmuyor olması dikkatleri çekiyor. Sık sık annesinin yanından kaçıp kendine arkadaş olarak gördüğü bir zenci adamla birlikte vakit geçiriyor. Annesi bir uyuşturucu bağımlısı ve Chiron'un annesi tarafından da kötü muameleye uğradığını görüyoruz. Şu söylenebiir ki Chiron zor bir çocukluk dönemi geçiriyor.

            İkinci bölüm olan "Chiron" ise Chiron'un ergenlik zamanlarını ve kendini keşfetmesini anlatıyor. Okulda bir grup zorba çocuk tarafından  sürekli aşağılanan ve dayak yiyen Chiron bir yandan da bağımlı annesinin dertleriyle uğraşmaktadır. Bu sırada arkadaşı Kevin ile ufak bir eş-cinsel ilişki yaşarlar. Bu noktada Chiron'un gay olduğu varsayımını yapabiliriz. Yine bir gün okuldaki zorba çocuklar Kevin'ı Chiron'u dövmeye zorlarlar. Kevin mecbur kaldığı için Chiron'u döver. Chiron şikayetçi olmaz fakat çok sinirlenmiştir. Ertesi gün okula geldiğinde zorba çocuğu sandalye ile döver. Daha sonra bu hareketi yüzünden ıslah evine gönderilir. 
     
          Buradan sonra üçüncü bölüme yani "Siyah" bölümüne geliyoruz. Siyah kelimesi Kevin'in Chiron'u çağırırken kullandığı bir lakaptır. Üçüncü bölümde yıllar geçmiştir ve Chiron artık yetişkin bir adamdır. Hapisten çıktıktan sonra uyuşturucu satıcı olmuş bu alanda yükselmiştir. Kevin ise bir restoran açmıştır ve aşçılık yapmaktadır. Bir gün Kevin Chiron'u arar ve tekrar bir araya gelirler. Chiron bu buluşmalarında Kevin'e gerçekten onun için olan önemini, ona dokunan tek erkek olduğunu açıklar. Kevin'in ise bir çocuğu vardır ve eski hayatını özlememektedir. Bu iki erkeğin diyaloğu ile film sona erer. 

              Şimdi gelelim iyi miydi kötü müydü. Filmi izlerken yer yer sıkıldığım doğrudur. Psikolojik analiz açısından oldukça zengin bir film pedagojik ya da edebi bir inceleme yazmaya kalksak sayfalarca sürebilir ancak sürükleyici olmadığı da bir gerçek. Oyuncular iyi seçilmiş ve role iyi hazırlanmışlar bu gözle görülüyordu. Ancak filmin konusu ve akışı benim çokta hoşuma gitmedi. Tabii ki bu şahsi fikrim. Şimdilik bu film hakkında söyleyebileceğim daha fazla bir şey yok. Bir sonraki incelemede görüşmek üzere. Hoşça kalın.







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder