19 Eylül 2017 Salı

Kurtlara Söyle Eve Döndüm

    Evet kelimelerin anlatmaya yetersiz kalacağı kadar masum ve saf bir aşk romanı bitirdim. Hala az çok etkisindeyim ve uzun süre de kurtulabileceğimi sanmıyorum.


  Uzun zaman önce kitap yorumlarına güvendiğim bir kaç kişinin yorumu üzerine almıştım bu kitabı. Okuma önceliğim başka kitaplarda olduğu için uzunca süre kitaplığımda bekledi durdu. Nihayet bir boşluk bulmuşken artık seni okumalıyım dedim ve iyi ki de demişim. Yazarın ilk kitabı olmasına karşın kesinlikle bir ilk kitap amatörlüğü bulunmayan, sayfaların tatlı tatlı aktığı dram dolu bir hikayeydi.

  Kitap iki kız kardeşin birbirleriyle olan diyaloğunu ana tema olarak işliyor. Kardeşlerden birinin dayısıyla arasında çok özel bir bağ var ve bu ara sıra ablasını kıskandırıyor. Sorun şu ki küçük kız kardeşin aşk derecesinde çok sevdiği dayısı AIDS hastası ve ölmek üzere. Nitekim kitabın başlarında dayının ölüm haberini alıyoruz. Dayının ölümünden sonra onun hayatına dair bir çok yeni şey öğrenen June ise dayısına olan sevgisini gösterebileceği yeni bir yol buluyor. Onun ardında bıraktığı sevgilisi Toby ile arkadaş oluyor ve ikisinin aynı adama duyduğu koşulsuz sevgiden yeni bir sevgi doğuyor. Toby sayesinde dayısını tekrar tanıma fırsatı bulan June aynı zamanda asla hissedebileceğini düşünmediği şeyleri hissetmeye başlıyor. Toby ile June arasında masumiyeti ağlatacak kadar güzel bir sevgi oluşuyor.Karşınızdakini incitmemek için ona dokunamazsınız ya o türden bir sevgi. Kendisi de AIDS hastası olan Toby birkaç ay içinde öleceğini bildiği için June'a aralarındaki ilişkinin asla fiziksel bir boyutunun olmayacağını hissettiriyor. Ve bu kitapta görebiliyoruz cinselliğin lafı bile geçmeden iki insan birbirini nasıl sevebilir.  Uzun uzun anlatıp tadını kaçırmak istemem. Ama okuduğunuz zaman çok iyi anlayacaksınız ne demek istediğimi.

  Kitaba gönül rahatlığı ile 9,5/10 veriyorum. Ön yargısız bir şekilde okumanız dileğiyle.

  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder